02 Ekim 2025 tarihinde Marmara Denizi Marmara Ereğlisi’nde meydana gelen ve depremin merkez üssünden yaklaşık 112 km uzağında yer alan Yalova’da da şiddetli şekilde hissedilen deprem, bölgemizdeki deprem riskinin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Ardı ardına gerçekleşen M=5.3, M=4.1 ve M=4.0 büyüklüğündeki depremler, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun (KAFZ) sismik boşluk olarak adlandırılan tehlikeli kesiminde yaşanmış ve bölgedeki gerilimin halen devam ettiğini göstermiştir. Beklenen “Büyük Marmara Depremi” için uyarı niteliğindeki 2019 ve 2025 (23 Nisan) Silivri Açıklarındaki depremleri sonrası 02 Ekim 2025 günü yaşanan depremlerde bu uyarının ciddiyetini ortaya koymaktadır
Yalova, 17 Ağustos 1999 İzmit depreminde yaşadığı ağır kayıpların ardından deprem tehlikesinin farkında olarak, risk azaltma ve afetlere hazırlık çalışmalarına büyük önem vermektedir. Bilim insanlarının yürüttüğü araştırmalar, Marmara Bölgesi’nde geçmişte meydana gelen büyük depremlerin izlerini ortaya koymakta ve gelecekte olası büyük depremler konusunda ciddi uyarılar sunmaktadır. Bilimsel veriler ışığında, Yalova Valiliği tarafından hazırlanan Yalova İli Risk Azaltma Planı (İRAP) kapsamında gerekli çalışmaların yürütülmesine ve AFAD-İTÜ iş birliği ile Marmara Afet Riski Azaltma Planının (MARAP) bölge için geliştirilmesine hız verilmiş; depreme karşı dirençli bir toplum yapısının oluşturulması amacıyla mevcut projelerin kapsamı genişletilmiştir.
Yalova Üniversitesi Acil Durum ve Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak, bölgemizde yaşanan sismik hareketliliğin bilimsel takibini sürdürmekteyiz. Ocak ayında alınan Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda 2025 yılı içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan “Yalova Deprem Çalıştayı”, yaşanan son depremlerle birlikte daha da büyük bir önem kazanmıştır. Çalıştay ile hem bilimsel verilerin paylaşılması hem de toplumda deprem bilinci ve afetlere hazırlık kültürünün geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Bugün geldiğimiz noktada, afetler sonrasında müdahaleden çok afetler öncesinde alınacak önlemlerin hayati önem taşıdığı gerçeği açıkça görülmektedir. Toplumun tüm kesimlerinin katılımı ile “Bütünleşik Afet Yönetimi” anlayışının benimsenmesi ve afetlere dirençli bir Yalova’nın inşa edilmesi için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Yalova Üniversitesi
Acil Durum ve Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi
